Halk Müzigi Orkestralarının Kavalla Tanışması

Çoban sazı olarak bilinen ve sadece yalnız çalınabileceği düşünülen kavalın ülkemizde orkestra içinde ilk kullanılışı Arif Sağ ile başlar. Daha sonra Sinan Çelik kavalın fiziki ve perde yapısı üzerinde uzun çalısmalarda ve araştırmalarda bulunarak günümüzdeki yere gelmesini sağladı. Ses alanının genişligi ve perde yapısının kromatik olması halk türkülerinin kavalla başarılı bir şekilde icra edilmesine olanak sağlamaktadır. Bugulu ve dramatik ses tonuyla, uzun havaları ve agır türküleri, lirik ses tonuyla da coşkulu havaları (barları, halayları, horaları, horonları, zeybekleri, karşılamaları) büyük bir başarıyla icra etmek mümkündür. Sinan Çelik, çaldıgı yüzlerce albüm kaydıyla, kavalın halk müziği içinde olması gereken yere oturmasını sağlayarak, kavalın yaygın olarak kullanılmasına büyük katkıda bulundu. Bugün yüzlerce genç orkestralarda kaval çalmakta ve kaval her geçen gün ileri düzeyde icra edilerek hak ettiği yere ilerlemektedir.



 
 

Kavaldan Ses Elde Etme (Ton Elde Etme)

1.Dudaklar "tu" sözünün söylendigi sekilde büzülür.
2.Kavalin agızlık kısmı büzülmüş durumdaki dudakların sağ tarafına 2/3 oranında yerleştirilir, sağ elle kavalın alt kısmı sol ellede üst kısmı tutulmalıdır.
3.Nefes (soluk) kavalın ağızlık kısmının içerisine çarptırılacak şekilde fazla abanmadan üflenir.

Başlangıçta ses elde etmek için kavalın tüm perdeleri açık birakılmalıdır. Perdeler parmak boğumlarıyla kapatılır. Kavalda nüanslar değişik şekillerde yapılır. Anadolu'da en yaygın şekil kavalın özellikle uzun tonlarda aşagıdan agız kısmına doğru sallanmasıyla yapılır, ayrıca nefes şiddetini arttırıp azaltmakla, kafayı hafifçe sallamakla ve perde üzerindeki parmağı hafifçe hareket ettirmekle de değişik şekillerde nüans yapılabilinir.